7 Aralık 2008 Pazar

yerli malı haftası

her yıl bu hafta geldikçe geçmişe bir yolculuk yaşarım adeta, o yerli malı haftasının, yerli malı haftası olduğu yıllara.(sanki şimdi başka bir şey haftası. hastayım bu lafa da ha, hala yerli malı haftası işte. yok artık her şey dışarıdan geliyormuş. sanarsın 10 sene önce kendi kendimize yetiyorduk da yeni bu hale geldik.)

ilkokul yılları işte. yerli malı haftasının okula bir sürü yerli malı getirerek kutlandığı yıllar. bu haftanın ne amacı, ne de kutlama şekli mantıklı gelmişti bana o zamanlar, hala da herhangibir mantık bulabilmiş değilim. yani tamam bir sürü ürün üretiliyor olabilir ülkemizde de, niye bunları bir günde okulda toplayıp, tüketiyoruz ki? nebleyim, bi' ihracat olayına falan girsek sanki daha kârlı gibi. vardır bir bildikleri diyip geçiyorum bu bahsi.

olayla ilgili bir anım tabi ki var. şimdiye kadar ne anlattım burada da, konuyla ilgili anı anlatmadım ha sevgili okur..

ilkokul 2. sınıftı sanırım, yine bir yerli malı haftası heyecanı sarmıştı dört bir yanımı. o zamanlar önemliydi tabi bu hafta. kivi, muz felan alırdık okula getirmek için. aileler de daha bilinçliydi tabi. bizden önce heyecan yaparlardı. hemen hazırlanırdı olay ve okul yolu tutulurdu. genellikle son iki ders blok olarak yensin diye o zaman bırakılırdı yeme işi. tabi çocuklarımız acıkıp, bitirirdi yiyecekleri o zamana kadar.

işte ben de o çocuklardan biriydim. açtım sonuçta, yemiştim her şeyi. son teneffüste inip, bir kola aldım kutlama için, çıktım sınıfa. geldi hoca, bakıyor kim ne almış diye. bana geldiğinde yüzü bir garipleşti. "bu ne yavrum" dedi. biliyordum ki bu soru o nesnenin ne olduğunu sormaya yönelik değildi. açıkça neden orada olduğunu öğrenmek istiyordu bu soru. çocukluk tabi, "kola öğretmenim" dedim. öğretmenim diyordum tabi o yıllarda, çocukluk işte. şimdi olsa yarraam bile diyebilirim, ama emin değilim. belki de hocam derdim. adıyla hitap da söz konusu ama konumuz bu değil şimdi. öğretmenim diye hitap ettiğim kişi aldığı cevaptan pek memnun kalmamış ki "ne işi var onun burada" diye açık bir soru daha sordu. şu an hala idrak edememekle birlikte "öğretmenim avrupa birliği'ne giriyoruz zaten yakında" dedim. öğretmen siklemedi beni pek, dönüp bir kızın getirdiği keke dadandı.(aç herif)

yıllar geçti ve hala anlam veremedim niye böyle bir şey demiştim acaba. ki duruma bakıyorum, hala girememişiz de. o gazla içtiğim kolaları da hesaba katınca, sanırım çiller en çok bana borçlu, kandırılmışız ey halkım resmen, ühü..
 
eXTReMe Tracker