4 Ocak 2009 Pazar

red alert 3

red alert'in şimdiye kadarki o karanlık havasını bir yana atıp, war craft'a doğru adım atmış bir oyun kendisi.

hikaye şöyle başlıyor. rus kardeşlerimiz çok gizli bir proje ile zaman makinası üretirler ve geçmişe gidip einstein'i yok ederek, ally ekibini yok etmeyi planlamaktadırlar. bu amaçla yapılan yolculukta yanlışlıka albert kardeşimiz zamanda kaybolur. yolculuğu yapan ekip geri döndüklerinde ise bambaşka bir dünya onları beklemektedir. tam ortama ayak uydurmaya çalışırken bir ekranda rus komutanlardan biri belirir (sanırım en iri göğüslüsü bu) ve saldırı altında olduklarını bildirir. akabinde general;

- nükleer silahları hazırlayın, der.
+ anlayamadım efendim, diye şaşırır hatun.
- elimizde ne varsa onu yolla işte, diye kıvırır eleman.

arkadaşlar arasında güldük biz bu diyaloğa, hoş bir çalışma olmuş cidden.

tutorial bölümünde görebildiğim kadarıyla tanya'nın ekürisi olarak natasha peydah olmuş rus ekibine. hatunumuz elinde bir dragunov ile geziniyor ve tanklara karşı hava saldırısı da çağırabiliyor. bir çok rus alet-edevatı yok olurken, halen tesla trooper ve kirov airshipleri görebiliyoruz, bu oldukça güzel bir şey.

rus ekibinden devam edersek, kendileri o soğuk tanklardan kurtulup, gayet canlı araçlara kavuşmuşlar. misal elektronik bir ayıları bile mevcut, hatta tanklarının bile ayakları var.

genel olarak çılgın bir oyun olmuş denebilir sanırım.(en azından gördüğüm kadarıyla) ancak eski red alertlere göre çok renkli olmuş ve her aracın özel bir yeteneğinin olması da war craftlığa kaymış gibi geldi bana. ha kötü olmamış tabi ama havası değişmiş sadece. tıpkı grand theft auto ikiden üçe geçerken hayvani bir yenilik yapmıştı, o tarzda denebilir. artık bu eski red alert değil ama bambaşka bir şey gerçekten.
 
eXTReMe Tracker