18 yıl önce başladı hikayem. o zamanlar ne pul bilirdim, ne koleksiyon. tek hatırladığım şey ayrılmaktır geçen zamandan. hep bir şeylerden ayrılmıştım. artık benim bir parçam olmuştu ayrılık. ayrılmadan yapamıyordum.
ilk arkadaşlarımı buldum. daha küçücüktüm. oyunlar oynayıp, eğlendim onlarla. sonra babam dedi gidiyoruz. ayrıldım hepsinden son bir bile görüşmeden. gittim ilk okulumu gördüm. ilk öğretmenimi, ilk bahçemi, ilk sıramı, ilk sıra arkadaşımı. soner. kanka ne demektir bilmeden bağlandım arkadaşıma. kelimelerin anlamını düşünmeden dolaştım onunla. babam dedi gidiyoruz, gittik. ilk defa okul değiştirdim, ilk defa yeni çocuk oldum. ama kaynaştım zamanla. onları da sevdim. hepsi içimden bir parça oldu. ama babam izin vermiyordu bir türlü bütünleşmemize. gidiyoruz dedi, gittik. ilk defa sevdim, daha doğrusu sevdiğimi sandım. yaşım 10'du daha. adı ise tuğçe. hep birlikteydik. ilk defa ben gitmemiştim bir yerden ancak bu sefer o gitti. sonradan öğrendim benim yüzümdenmiş, ama hiç tahmin edemeyeceğim sebepten dolayı. gitmişti, tıpkı bağlandığım diğer şeyler gibi. ertesi yıl ise sıra yine bendeydi, babam geldi, dinlemedim bile, tamam gidelim dedim, gittik. her seferinde alışmak biraz daha zorlaşıyordu. yıllardır beraber olan insanların arasına girmek gerçekten zordu, ama başardım. yine onlardan biri oldum. neye yaradı ki? yine gittik, yine ayrıldık. yaş geldi 13'e, ben geldim edirne'ye. ilk defa dışlandım. o ana kadar hiç yaşamadığım yalnızlık duygusunu ilk defa hissettim. kimse konuşmuyordu resmen. sonrasında bundan bile ayrılmak zorunda kaldım, yine gittik. derken liseye geldim. ilk defa bu kadar bağlandığımı hissettiğimi düşünüyordum. ancak ne zaman bu hisle dolsa içim tek bir olay çıktı karşıma. ordan da ayrılmak zorunda kaldım. bu kaçıncı ayrılık oldu ben saymadım. bundan sonra ise ilk sevgilim geldi karşıma. ama o kadar alışmışım ki ayrılmaya ondan da ayrıldım çabucak. sonra diğerleri geldi, sonları pek farklı olmadı. sadece isimler değişiyordu.
böyle geçen yıllar sonunda yine bir yerlere bağlanıyorum. ama içimdeki korkuyu bir türlü yok edemiyorum. ya burdan da ayrılırsam, ne yaparım?
31 Temmuz 2007 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder