25 Ağustos 2007 Cumartesi

reset

bir birey düşünün ki hayatındaki tek şey basketbol olsun. okulda her teneffüs topu kaptığı gibi potaya gitsin. en iyi arkadaşı okulun bahçesindeki pota olsun. aa bu benim lan. evet basketbol ile yaşadım yıllarca. hep bir gün hayatımı onun sayesinde kazabilmenin umuduyla. 2005e kadar tabi. her güzel şeyin olduğunu öğrendiğim sene. can sıkıntısına şut atmaya gittiğim bir günde kırdım ayağımı. sadece iki hafta potalardan uzak tutabildi beni. bir ayağımı hiç kullanamazken bile şut atıyordum. kısa zamanda eskisinden daha iyi haldeydim. tabi ki bunu kanıtlamak lazımdı cümle aleme. girdik bir turnuvaya. açıkçası favori gösteriliyorduk. ilk maça çıktığımda o kadar rahattım ki. rakibin en uzun 10 cm kısaydı benden. iyi sıçrayabiliyordum. sanırım ezecektik. tribünler arkadaşlarımla doluydu. işte o an top geldi elime. sanırım bir şeyler göstermeliydim onlara. içeri yüklendim ve smacı vurdum. çok keyifliydi. tribünden güzel sesler geldi. tekrar top elimdeydi. ne yapmam gerektiğini biliyordum. tekrar vurdum smacı. hayatımın güzel anlarındandı bunlar. üçüncü kez top elimdeyken daha abartılı bir şey denemeye karar verdim. faul çizgisinin hemen önünden sıçradım. son bir hışımla uzandım potaya, topu geçirdim ama dengem bozuldu o anda. yere indiğim anda tarif edilemez bir acı vardı dizimde. ayağa kalkamamak hissi vardı ilk defa içimde. ama böyle bitemezdi. şampiyon olacaktık. hayır, bitemez böyle. yedek sandalyesindeyim, dizim havada. masaj yapılıyor, su dökülüyor. acıda hiçbir azalma yok ama. işte tam bu anda acı yok oldu. sorgulamadım nedenini. tek istediğim bu maçı alabilmekti. kalktım ayağa. ilk hedef havatopunu almaktı. aldım da. guarda geçti top, ondan forvete. içerde top bekliyordum ve top geldi. fake, rakip uçar. zıpladığım an, zaman donuyordu. bu acı ilkini katlardı. indiğim anda sadece bağırabildim. dehşetle bakan gözlerdi tek görebildiğim. ilk durak da hastane oldu tabi. ertesi gün de ortopedist. tam 3 ay, koca 3 ay. yataktan zor kalkarak geçti. günlerce maçı düşündüm. neden o şeyi denediğimi. gerçi cevabın ne önemi vardı ki bir daha zıplayamayacaksam. o yaz bitti her şey. tam anlamıyla bir resetti bu yaşadığım. hiç sallamadığım o öss idi artık tek kurtuluşum. pota yoktu artık hayatımda. bittiğimi sanarken yeni hayata açtım gözlerimi. artık öğretmen olacaktım. basketbolla hayatı geçirmek isteyen biri için fazla sakin bir işti. şimdilerde buna alışmaya çalışıyorum sanırım. umutluyum...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

hani kişiler vardır tanımazsın.
tanımazsın tanımamak nedir ki sadece suretini görmemişsindir..
öylesine yüzeysellikten tanımamak...
ama bişiler sana tanıdık gelir noktayı nereye koyduğu nerde yanlış yaptığı düşünceleri...
öylesine tadık geldin işte...
tanıdık geldin bir güzelde kızdım sana niye öyle yaptın niye öyle düşündün diye...
niye öğretmenine kızdında biyolojiden soğudun niye o havalı hareketi yaptın diye...


kızdım işte belkide kendime kızmışımdır...

öylesine varsayımlar dizdim üst üste.
öylesine tanıdık geldin.


sözlükten biri:)

 
eXTReMe Tracker