2 Ağustos 2007 Perşembe
100 metrede hayat
heyecanlıydı ilk sesi duyduğunda. şimdi tek bir işaret bekliyordu yarışa başlamak için. ve silah patladı. refleks olarak çıktı bulunduğu gridden. 10 metre adımlarını mümkün olduğunca hızlı atmaya çalışıyordu. 100 metrede şampiyon olmak için hızlı adım şarttı. 20 metre. küçüklüğünden beri koşuşunu gören herkes çok hızlı olduğunu söylerdi ama kime göreydi bu hızlılık. işte bunu belirlemek için girmişti atletizme. 30 metre. daha küçücük bir çocukken her gün koşuyordu. kumda koşa koşa, alfaltta koşması kolaylaşmıştı. 40 metre. bu özelliğini kullanmak için bir klübe gitti ve seçmelerde rahatlıkla takıma giriş hakkını kazandı. 50 metre. her gün düzenli antrenman yaptı. hocasının sözünden hiç çıkmadı. beslenmesine çok dikkat etti. 60 metre. ilk madalyasını yerel bir koşuda kazandı. gümüş bir madalyaydı bu. hala yatağının kenarında durmaktaydı. 70 metre. daha sonra katıldığı hiç bir yarıştan madalyasız dönmemişti. ülkesinin tüm rekorlarını kırmıştı. 80 metre. en son afrika şampiyonu olduktan sonra tek hedefi olimpiyatlardı. o dünyanın en büyük spor organizasyonunda madalyaya uzanıp, herkese göre hızlı olduğunu göstermeliydi. 90 metre. 5 yıl boyunca durmaksızın çalıştı. antremanlarını bir gün olsun aksatmadı. her şey bu madalya içindi. elemelerde rahatça finale kaldı. ve şimdi son metrelerdeydi. 100 metre. çizgiyi ilk o geçti. tüm hayatını adadığı madalyaya uzanmıştı artık. yaşam amacını gerçekleştirmişti artık. sevinç ile yürürken birden yere düştü. kalbi bu heyecanı kaldıramamıştı. oracıkta hayatını kaybetti. hayatını adadığı madalya ile birlikte gömdüler onu. artık bir olimpiyat şehidiydi. her zaman kalplerde yerini koruyacak olanlardan. 100 metreye adadığı hayatını, bir 100 metre yarışında kaybetti.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder