an itibariyle günümün, uykuyla beraber en uzun zaman dilimini alan oluşumdur kendileri. günlük konuşmalarımı, attığım smsleri, msn konuşmalarımı bile etkilemiştir derinden. sürekli bir tanım yapma içgüdüsü ile gezme hali var bolca bünyemde. tabi bu noktaya nasıl geldim?
öss sonuçlarının açıklandığı günlerdi. kayıt için bekliyordum. her yeni üniversite öğrencisi gibi gece yatış saatimi geçe almıştım. artık 4-5 civarlarında yatıyordum. tabi bu noktada önemli bir meşgale eksikliği oluşuyordu. belki öğleden sonraki zamanlarda dışarıya çıkıp eğlenmek mümkündü ama gecenin bir yarısı dışarısı pek tekin sayılmazdı. bir de sürekli internet başında olma durumu mevcuttu. bir gece medya eteği nde gördüm onu. beyaz arkaplanı ile göz yordu ilk anda. sadece okudum. ancak geçen zaman beni üye olmaya mecbur etti. o sıralar tarih 11.09.2006 idi, saat ise 02.18. bir hışımla girdim ilk entrymi. ardından da her başlığa bir entry gerekliliğinden faydalanarak kısa kısa bir sürü şey yazdım. zamanla anladım kısa ve saçma 100 entrydense, adam gibi tek entry yeğdir. bunu anlarken chuck ile tanıştım. aynı üniversitede okuyorduk farklı bölümlerde de olsak. ardından doğum günüm geldi ve ilk defa nickaltım doldu. ilk zirveme katıldım bir ekim akşamı. insanları tanımak, sözlüğe bağlanmak konusunda oldukça güzel bir gündü. her ne kadar fazla eğlenmeden bir köşede nesnelkuram ile oturmuş olsam da ilk zirve olması açısından önemliydi. sonrasında yurt ve yurdun giriş saati sebebiyle bir süre giremedim sözlüğe. işte bu noktada ilk defa anladım bağlandığımı belki de. ardından ise her nasılsa tanınırlığım biraz artmış. eve geldikçe entry kastığımı hatırlarım yine bu aralar. hiç bir karşılık beklemeksizin nasıl yaptığımı halen kavramış durumda değilim. tabi arada da zirveler devam etmekteydi. bu arada pornosu çıkmış haberi yok. hakikaten reklam için iyi oluyormuş böyle şeyler, o an anladım. tarih şubat 2007 ye geldiğinde en çok entry giren yazar durumuna erişmişim. lakin neden bu kadar kasmışım, anlamış değilim. şehrini de değiştirmiş bu günlerde. artık bir izmir sakini olmuş ama lafmacun'dan halen kopmamış. ve 25 mart. lafmacun'un birinci yılını doldurduğu gün. yurtta yaşayan bir insan evladı olmamdan mütevellit olaylar bittiğinde haberim olsa da yılın yazarı seçilmişim. tebrikler falan yine coşmuş nickaltı. neyse devam etmişim yazmaya. zirve olayında da artık bokunu çıkarmaya erişmişim. izmir, istanbul, ankara, izmit... aa bir de yönetici oldum. unutuyordum. sonra gitti yetkiler, yine geldi. bu da böyle bir anımdır.
şimdi dönüp tüm bunlara bakınca sanki uzak bir anıymış gibi geliyor hep. oysa ki henüz bir yılı bile doldurmadım bu oluşumda. ilk üye olduğum andan beri sadece kendimi ifade etmek istedim. belki buydu beni sözlüğe bu kadar bağlayan. çünkü başka insanlar gibi sokakta, kafede, barda ilk defa gördüğü bir insanla gidip konuşabilen biri değildim. dış görünüş itibariyle de kimse gelip benimle konuşmuyordu. tek çıkış yoluydu belki de sözlük. beni görmeden, sadece okuyarak insanlarla tanışmamı sağlayacak bir yer. belki de işbu sebepten yazmaya çalıştığım bu oluşumda 10 ayı doldurdum. bir sürü insanla tanıştım. bir çoğu artık gerçekten arkadaşım. ve geçen bu 10 ayda kazandığım tek şey onlar. onun dışında 12000 entry, 5500 puan... fani şeyler. ama arkadaşlar, abiler* paha biçilemez.
teşekkürler lafmacun...
2 Ağustos 2007 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder