çocukluğundan beri sürekli aşağılanmaya alışıktı. sınavdan 98 alsa, 100 almadığı için hakarete uğramıştı. ilçe birincisi, il beşincisi olunca, ilde geçemediği dört kişi için hakaretlerin buluşma noktası olmuştu tekrar. 5 gol atarak takımını galibiyete taşırken bile az pas atması sebebiyle hakarete uğramıştı. artık hakaret onun hayatının bir parçasıydı. bazı arkadaşları bu hakaretlerin kıskançlıktan olduğunu söylemişti ancak bunlar kendisi hakkında güzel yorumlar olduğu için önemsememişti.
yaşı ilerlemişti biraz olsun. ancak geçen yıllar hakaret alışkanlığına daha çok destek olmaya yaramıştı. kompozisyon sınavında ilk defa hocasının istediği gibi değil kendi istediği gibi yazdı. o sınava kadar sınıfın en düşük notlarına sahipti. ama bu sınavda 95 gelmişti. yazısının çirkinliğiydi belki de bunun tek sebebi. hoca kompozisyonunu sınıfta okumak istedi. istemiyordu bunu çocuk tabi ki. yıllarca alıştığı aşağılanma haline tersti. hoca dayanamadı, okudu. herkes hayranlıkla dinledi. yüzü kızarmaya başladı. yazı bittiğinde herkes alkışladı. kafasını bile kaldıramadı. hocası kendisini bu yazı için tebrik etti. bir de üstüne çok zeki ve yaratıcı olduğunu söyledi. arkadaşları da hocasını destekler nitelikte şeyler söylediler. ağzından hiç bir şey çıkmıyordu. nutku tutulmuştu tam anlamıyla. sustu sadece. hiç bir şey söyleyemedi. daha önce hakkında bu kadar güzel şeyler duymamıştı kesinlikle. ayağa kalktı, tek bir şey söyleyebildi. "o sizin güzelliğiniz"
3 Ağustos 2007 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder